Sponsor 2
Trend Mövzular
Sen hep gülümse ki yüreğinin güzelliği gülüşlerinde canlansın…
Sen yeter ki içinden bir kere seni seviyorum de; benim kulaklarım çınlasın kâfi.
Başladığım işi yarım bırakmam ben, bugün de seviyorum seni.
Allah müsaade ettiği sürece, seni seveceğim ben.
Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme, ömrüm, ömrün olsun.
Uzakken bile bir nefes kadar yakınımdasın.
Ad koyunca büyüsü bozulur diye, isimsiz, izinsiz, içimden seviyorum seni.
Beni başkalarına bırakma…Görürsen dayanamazsın…!
Belki güneş bir gün ikimiz için doğar.
Geceme ay, gündüzüme güneş oldun sevgili. Haberin var mı?
Senden önce eksiktim… Şekersiz çay gibi… Sonra sen geldin çayıma şeker, yüreğime ilaç oldun, hoş geldin. İyi ki geldin hep bende kal sevgilim…
Seni tanıdıktan sonra dünyaya yeni gelmiş bir bebek gibi mutlu ve heyacnlıyım. Sen geldikten sonra sanki yeniden doğdum. Yeniden dirildim.
Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir… Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.
Herkesi sevebilirdim. Sevmeye senden başlamasaydım.
Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın..
Sevmek sevdiğim belki bir gün okur diye şair olmaktır.
Bir bakışınla bile umutlarımı yeşerdi, arzularım ve hayallerim dünyalara sığmaz oldu.
Okyanusla, gökyüzü gibiydik biz seninle. İkimizde maviydik, birlikte gibiydik. Aslında hiç birleşmemiştik…
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var!
İkimizin hayali de aynıysa ortak bir yerde buluşmanın zamanı gelmiş demektir. Mesela sen ve ben aynı hayatta?
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey, dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey...
Ne zaman onu anlatmaya çalışsam, tekrar aşık oluyorum..
Bana yemek yapacak değil benim hayatımı paylaşacak bir sevgili aradım ve seni buldum.
Sen benim görmek için, bakmaya gerek bile duymadığım ezberimsin. . .
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem, ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım. . .!
Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil; Yüreğinde duruşunu seversin.
Sen, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilsin. Sen karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk sevgilisin.
Belki hiç gelmeyeceğini bildiğim için bu kadar çok seviyorum seni.
Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.
Seni özlemek, üşümek gibidir soğuk bir akşamüstü, yağmurun altında yürümek gibi sırılsıklam, titreye titreye. Sıcak bir yer bulup sığınmak istersin ya hani, öyle ihtiyacım var işte, yüreğine sığınıp, nefesinde ısınmaya.
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerden şarap olmuşuz, başka hayatlarda harap olmuşuz. Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.
Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum. Söndürmek istedikçe sana yanıyorum. Yenildim işte! Yine seni seviyorum.
Gördüğünü herkes sever, sen onda görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk istiyorsan; Ten’e değil, kalbe dokunacaksın.
Aşk; tam anlamıyla seni gördüğüm anda ya da sesini duyduğumda kalp atışımın sanki yanımdan atlılar geçiyormuş gibi atmasıydı…
Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an hiçbir şey seni sevmek gibi değil.
Fizikte bir teoriye göre bazı sesler kalp atışınızın hızlanmasına neden olabilir. Benim için bu ses senin sesin.
Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi. Ama gayri resmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.
Seni bulmaktan çok aramak isterim! Seni sevmeden önce anlamak isterim! Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim…